Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Tropikal Seracılık

Seralar, iklime bağlı kalmadan, bütün bir yıl boyunca ekonomik olarak meyve, sebze ve çiçekçiliğin yapıldığı tesislerdir. Seracılık; iklimle ilgili çevre koşullarına, tümüyle veya kısmen bağlı kalmadan gerektiğinde sıcaklık, ışık, nem ve hava gibi etmenler denetim altında tutularak bütün yıl boyunca çeşitli kültür bitkileriyle bunların tohum, fide ve fidanların üretmek, bitkileri korumak ve sergilemek amacıyla yapılır. Serin iklim kuşağındaki ülkelerin seracılık işletmeleri, ılıman iklim kuşağındaki seracılık işletmelerine göre şu zorlukları vardır. 1. Üretim masraflarının yüksek olması,  2. Enerji giderinin fazla olması,  Seracılıkta üretim faaliyetlerinin en önemli girdisi enerji temellidir. Serayı uygun bir sıcaklıkta tutmak gerçekten en önemli maliyet unsurudur. Seracılık faaliyetlerinin birleşik bir sistem içerisinde yenilenebilir enerji kaynaklarıyla uyumlu bir şekilde dizayn edilmesinin çok önemli olduğu kanaatindeyim. Ülkemizde seracılık sadece kışın domate...

Enflasyon Ataleti

Enflasyon Ataleti, enflasyonu  düşürmek için uygulanan politikalara karşın, iktisadi karar birimlerinin geçmiş dönemki  enflasyon  beklentilerini sürdürmeleri nedeniyle, enflasyon  oranının düşmeye karşı direnç göstermesi ve yapışkan hale gelmesidir. Son dönemde ülkemizin en önemli sorunları arasında ilk sırada yer alan konu hiç kuşkusuz Enflasyon Oranı ’dır ve bu oran bir Enflasyon Ataleti meselesine dönmektedir. Son dönemde enflasyon oranlarına göz attığımızda: Ekim 2018 – %25.24 Kasım 2018 – %21.62 Aralık 2018 –% 20.30 Ocak 2019 - %20.35 Şubat 2019 – %19.67 Mart 2019 - %19.71 Nisan 2019 – %19.50 olduğunu görüyoruz. Enflasyon Oranında Ekim 2018 dönemi sonrası TCMB’nin yüklü miktarda yaptığı faiz artışı ve buna ek olarak 2018 yılında yıl sonuna kadar uygulanan Enflasyonla Topyekün Mücadele kampanyasının etkili olduğunu fakat bu çalışmaların enflasyon oranını ancak %20’nin biraz altına geriletebildiğini görüyoruz. Yüksek enflasyonla mücadele ett...

Veriler ve Beklentiler Işığında Türkiye Ekonomisi

Türkiye Ekonomisine ait son dönemde açıklanan verilere baktığımızda 2018 – 4. Çeyrek ve 2019 – 1.Çeyrek dönemlerinde negatif büyüme oranı gelme olasılığının bulunduğunu, bu negatif büyüme oranlarıyla ekonominin teknik olarak resesyona girebileceğini söyleyebiliriz. Sonraki süreçte ekonominin büyüme oranı patikasının Türkiye Ekonomisinin mevcut potansiyel büyüme oranının altında olabileceğini, bu durumla birlikte enflasyonun yüksek seyretmesi durumunda da bir stagflasyon beklentisinin mümkün olduğunu belirtmeliyiz. Mevcut durum ışığında son dönemde açıklanan ekonomi verilerini değerlendirmenin önemli olduğu kanaatindeyim. İlk olarak Sanayi Üretim Endeksi, Aralık 2018 verilerine baktığımızda sanayi üretimi bir önceki yılın aynı ayına göre %9,8 oranında azaldı . Sanayinin alt sektörleri (2015=100 referans yıllı) incelendiğinde, 2018 yılı Aralık ayında madencilik ve taş ocakçılığı sektörü endeksi bir önceki yılın aynı ayına göre %2,1, imalat sanayi sektörü endeksi %10,8 ve elekt...

Varlığa Dayalı Menkul Kıymetler (VDMK) Üzerine

Varlığa Dayalı Menkul Kıymetler (VDMK), yeni bir finansman tekniği olarak kurumların bilançolarında yer alan senet veya teminata konu alacaklarının ikincil piyasada pazarlanabilir menkul kıymetler haline dönüştürülmüş halidir. VDMK’a konu olabilecek varlıklar; tüketici kredileri, finansal kiralama sözleşmelerinden doğan alacaklar ve finansal kuruluşlar hariç mal ve hizmet üretimi faaliyetinde bulunan anonim ortaklıkların müşterilerine yaptıkları faturalı satışlardan kaynaklanan senede veya teminata bağlanmış ticari alacakları olabilir. Geçtiğimiz haftalarda basına yansıyan gelişmelere göre TKYB ( Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankası )’nın kurucu olduğu Varlık Finansmanı Fonuyla, Ziraat Bankası, Vakıfbank ve Halkbank’ın 1’er milyar liralık, Garanti Bankası’nın 150 milyon liralık kendi ellerinde mevcut, yüksek kaliteli olan ipoteke dayalı konut kredileri havuz oluşturarak bunları birleştirip karşılığında 3 milyar 150 milyon liralık VDMK ihracının gündemde olduğunu görüyoruz.  Bu s...

FED Bilanço Küçültme Operasyonuna Devam Ediyor. Farkında mısınız ?

FED ve diğer merkez bankaları 2008 küresel krizin ardından sistemi ayakta tutabilmek adına anormal bir likidite sağlama sürecine girdiler. FED bu dönemde başlattığı tahvil satın alma süreci ile bilanço büyüklüğünü 900 milyar Dolar seviyesinden 4,5 trilyon Dolar seviyesine yükseltti ve fonlama faiz oranlarını “0” seviyesine çekti. FED 2008’den 2014’e kadar bilançosunu yüzde 500 yani 3.7 trilyon dolarlık tahvil alımı yaparak büyütmüştü. Şimdi de de normalleşmenin iki bileşenini fonlama faizlerinin hedeflenen faiz oranına doğru aşamalı olarak artırıp ve elinde bulundurduğu tahvil miktarının aşamalı olarak azaltıltığını söyleyebiliriz. FED elinde bulunan Hazine ve Mortgage'a dayalı borçlanma araçlarının itfalarından elde ettiği getirileri tekrar aynı borçlanma araçlarına yönlendirmeyerek ya da yönlendirdiği miktarı azaltarak elinde tuttuğu borçlanma aracı miktarını azaltmayı hedeflemektedir. FED’in elinde tuttuğu bir tahvilin itfası geldiğinde açığa çıkan, yani FED’e...

Yurt Dışında Eğitim ile İlgili Genel Bilgilendirme

Yurt dışında kısa dönem veya uzun dönem eğitim almak, farklı yerlerin havasını koklamak, farklı kültürleri ve aynı zamanda da farklı dilleri öğrenmek herkesin hayali.   Aynı zamanda bu hayale giden yolda doğru bilgileri almak, doğru bir şekilde neyin, nasıl, ne şekilde yapılacağını da öğrenmek çok çok önemli. Hayallerinize giden yolda birçok insan size çeşitli düşüncelerini   olumlu veya olumsuz olacak bir şekilde belirtecektir. Siz doğru araştırmaları yaparak işlerinizi adım adım yürüterek yurtdışı hayallerinizi rahatlıkla gerçekleştirebilirsiniz. Eğitim almak istediğiniz ülkeyi seçerken en önemli ayrıntı öncelikle tabi ki sizin bütçeniz. Öncelikle şunu belirteyim, siz hangi ülkeye gitmeye karar verirseniz verin alacağınız eğitim ve birliktelik kuracağınız sosyal ortam üç aşağı beş yukarı benzer olacaktır. Çünkü yurtdışında eğitim almanın en temel amacı dili günlük hayatta kullanmak olduğundan ABD, KANADA, INGILTERE fark etmeksizin size benzer ortamı sağlayacaktır. Bu...

Yerli ve Milli Tarım ve Hayvancılığın Önemi

Yerli ve Milli Tarım ve Hayvancılık  bir ülkenin olmazsa olmazı olarak karşımıza çıkmaktadır. Ayrıca bir ülkenin gıda ihtiyacında dışa bağımlı olmaması o ülkenin bağımsızlığının da en önemli sembollerinden biridir. Gelin birlikte Yerli ve Milli Tarımın ve Hayvancılığın faydalarına ve nasıl olması gerektiğine şöyle bir bakalım. 1 ) Yerli ve Milli Tarım ve Hayvancılığın olduğu ülkelerde gıda ve beslenme konusunda dışa bağımlı olunmaz. Kuru fasulyenin Kırgızistan'dan, nohutun Meksika'dan, mercimeğin Kanada'dan, sarımsağın Çin'den, soğanın İran'dan geldiği sürece tencerede pişen yemekteki tek yerli unsur annelerimizin hüneri olarak karşımıza çıkmaktadır. Et ithal olarak Avustralya'dan geldiğinde ister istemez AUD/TRY endeksine de göz atmış olmanız gerekir. Zira Avustralya dolarının TL karşısında değer kazanması da et fiyatlarını arttıracak bir başka unsur olacaktır.  Örneğin; eğitim için bulunduğum Kanada'da marketlerde et fiyatlarına baktığımda 450...