Ana içeriğe atla

FED Bilanço Küçültme Operasyonuna Devam Ediyor. Farkında mısınız ?

fed ile ilgili görsel sonucu

FED ve diğer merkez bankaları 2008 küresel krizin ardından sistemi ayakta tutabilmek adına anormal bir likidite sağlama sürecine girdiler. FED bu dönemde başlattığı tahvil satın alma süreci ile bilanço büyüklüğünü 900 milyar Dolar seviyesinden 4,5 trilyon Dolar seviyesine yükseltti ve fonlama faiz oranlarını “0” seviyesine çekti.

FED 2008’den 2014’e kadar bilançosunu yüzde 500 yani 3.7 trilyon dolarlık tahvil alımı yaparak büyütmüştü.

Şimdi de de normalleşmenin iki bileşenini fonlama faizlerinin hedeflenen faiz oranına doğru aşamalı olarak artırıp ve elinde bulundurduğu tahvil miktarının aşamalı olarak azaltıltığını söyleyebiliriz.

FED elinde bulunan Hazine ve Mortgage'a dayalı borçlanma araçlarının itfalarından elde ettiği getirileri tekrar aynı borçlanma araçlarına yönlendirmeyerek ya da yönlendirdiği miktarı azaltarak elinde tuttuğu borçlanma aracı miktarını azaltmayı hedeflemektedir.
FED’in elinde tuttuğu bir tahvilin itfası geldiğinde açığa çıkan, yani FED’e ödenen para yeni ihraç edilen bonolara gidiyor olmayacağından piyasadaki likidite çekilmiş olacak.

Aslında Fed’in vadesi gelen tahvil ve kâğıtları, bunları çıkaran kurumlara iade edip parasını alması sürecindeyiz. Fed, bankalardan ve şirketlerden parasını ödeyerek vadesi dolmadan satın aldığı kâğıtları vadeleri dolduğunda bunları çıkaran kurumlara iade ederek parasını alacağı süreci daha sert hissedeceğiz.



Yukarıdaki grafikte FED’in bilançosunu 4.4 trilyon dolar seviyesinden yaklaşık 4 trilyon dolar seviyesine getirdiğini görüyoruz. Aynı zamanda bilanço küçültme operasyonuna 2019 yılında da devam ederek piyasadan her ay 50 milyar dolar para çekecek olması bizim gibi gelişmekte olan ülkelerden fon çıkışlarına sebep olacaktır. Dünyada para muslukları git gide azalıyor. Önümüzdeki yıl ECB'nin de benzer bir sürece başlaması durumunda dış kaynak çekebilmek EM'lerin farklı bir hikayelerinin olması gerekecek.

Kısaltmalar:
FED: Amerika Merkez Bankası
ECB: Avrupa Merkez Bankası
EM: Gelişmekte Olan Ülkeler



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Varlığa Dayalı Menkul Kıymetler (VDMK) Üzerine

Varlığa Dayalı Menkul Kıymetler (VDMK), yeni bir finansman tekniği olarak kurumların bilançolarında yer alan senet veya teminata konu alacaklarının ikincil piyasada pazarlanabilir menkul kıymetler haline dönüştürülmüş halidir. VDMK’a konu olabilecek varlıklar; tüketici kredileri, finansal kiralama sözleşmelerinden doğan alacaklar ve finansal kuruluşlar hariç mal ve hizmet üretimi faaliyetinde bulunan anonim ortaklıkların müşterilerine yaptıkları faturalı satışlardan kaynaklanan senede veya teminata bağlanmış ticari alacakları olabilir. Geçtiğimiz haftalarda basına yansıyan gelişmelere göre TKYB ( Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankası )’nın kurucu olduğu Varlık Finansmanı Fonuyla, Ziraat Bankası, Vakıfbank ve Halkbank’ın 1’er milyar liralık, Garanti Bankası’nın 150 milyon liralık kendi ellerinde mevcut, yüksek kaliteli olan ipoteke dayalı konut kredileri havuz oluşturarak bunları birleştirip karşılığında 3 milyar 150 milyon liralık VDMK ihracının gündemde olduğunu görüyoruz.  Bu s...

Yapısal Reformlar Üzerine

Yapısal Reformlar Yapısal Reformlar bugün ülkemizin en çok ihtiyaç duyduğu, yapılmasının ve uygulanmasının çok büyük bir önem arz ettiği, ülkemizi geçtiği bu zorlu süreçten güçlenerek çıkması için çok önemli bir olgudur. Yapısal Reform hamlesinin eğitimden sağlığa, hukuktan ekonomiye, kurumların bağımsızlığından maliyeye kadar birçok alanda yapılması gerektiği kanaatindeyim. Bu yönde atılacak adımla ülkemiz çok daha güçlü olarak 2053 – 2071 hedeflerine yürüyebilecektir ama öncelikle şu üç kavramı kurumlarımızda uygulayabilmemiz gerekiyor. Liyakat Meritrokrasi Kurumların Bağımsızlığı Yukarıda belirttiğim üç kavram çerçevesinde yapılması gereken yapısal reformlara baktığımızda: Eğitim Ülkemizde eğitim sistemi baştan aşağıya yenilenmelidir. Her gelen hükümetin ve bakanın farklı bir sistem uyguladığı mevcut sistemdeki Milli Eğitim Bakanlığı’nın bakanlık statüsü kaldırılmalı ve Maarif Teşkilatı adı altında hükümetlerden bağımsız bir şekilde çalışan, dönemin e...

Enflasyon Ataleti

Enflasyon Ataleti, enflasyonu  düşürmek için uygulanan politikalara karşın, iktisadi karar birimlerinin geçmiş dönemki  enflasyon  beklentilerini sürdürmeleri nedeniyle, enflasyon  oranının düşmeye karşı direnç göstermesi ve yapışkan hale gelmesidir. Son dönemde ülkemizin en önemli sorunları arasında ilk sırada yer alan konu hiç kuşkusuz Enflasyon Oranı ’dır ve bu oran bir Enflasyon Ataleti meselesine dönmektedir. Son dönemde enflasyon oranlarına göz attığımızda: Ekim 2018 – %25.24 Kasım 2018 – %21.62 Aralık 2018 –% 20.30 Ocak 2019 - %20.35 Şubat 2019 – %19.67 Mart 2019 - %19.71 Nisan 2019 – %19.50 olduğunu görüyoruz. Enflasyon Oranında Ekim 2018 dönemi sonrası TCMB’nin yüklü miktarda yaptığı faiz artışı ve buna ek olarak 2018 yılında yıl sonuna kadar uygulanan Enflasyonla Topyekün Mücadele kampanyasının etkili olduğunu fakat bu çalışmaların enflasyon oranını ancak %20’nin biraz altına geriletebildiğini görüyoruz. Yüksek enflasyonla mücadele ett...