Türkiye son yıllarda Afrika Kıtasına özel bir ilgi gösteriyor. Dışişleri Bakanlığı, Afrika Kıtası’yla ilişkileri ve işbirliğini çok boyutlu dış politikanın temel ilkelerinden biri olarak nitelendiriyor. Pek çok alanda hızla gelişme sürecinin içinde olan Kıta birçok ülkeyi kendisine çekmekte, Avrupalı devletler Afrika’yı yer altı zenginlikleri açısından ilgi duyarken, Türkiye Afrika’yla iş ortaklığı ilişkisi kurmaya çalışmakta ve kendi tarihi tecrübesini, toplumsal, siyasal ve kültürel birikimini, sahip olduğu olanak ve kaynakları Afrika ülkeleriyle “Afrika'nın sorunlarına Afrikalı çözümler" ilkesi çerçevesinde ve karşılıklı yarar temelinde paylaşmaktadır.
2002 yılında sadece 12 Büyükelçiliğimiz bulunan Afrika’da faaliyet gösteren Büyükelçilik sayımız 2019 yılı sonu itibariyle 42’ye yükselmiştir. Afrika’yla geliştirilen siyasi ilişkilerin ekonomi tarafında da önemli yansımaları olmakta ve bunun gün geçtikçe ilerletilmesi gerekmektedir.
TCMB’nin Büyükelçilik Açılmasının İhracata Olan Etkisi başlıklı çalışmasında, ürün çeşitliliğindeki artışın ve yeni ihracatçıların ihracattaki artışa olan katkısına bakıldığında; büyükelçilik açılmasının ürün çeşitliliğini yüzde 9,9; ihracat yapan firma sayısını ise yüzde 7,7 düzeyinde artırdığı görülmüştür. Buradan da anlaşılacağı gibi ülkelerle diplomatik ilişkileri geliştirmek, iş insanlarını da o ülkeyle iş yapmak için cesaretlendirerek yeni bir gelir kapısı yaratılması konusunda büyük bir öneme sahiptir.
Ayrıca son dönemdeki Afrika Kıtası’yla olan toplam ticaret hacmine baktığımız zaman 2002 yılında 4,3 milyar Dolar seviyesinden 2019 yılı sonu itibariyle yaklaşık 25.3 milyar Dolar’a yükselmiş olması da Afrika ile iyi ilişkilerin yansımasının bir sonucu olduğunu söyleyebiliriz. Buna ek olarak THY’nin Afrika’da 38 ülkede 58 destinasyona uçuş gerçekleştirmesinin de ticaret hacminin gelişmesinde önemli bir yeri olduğunu belirtelim. Yol olmadan ticaret olmaz.
Türkiye’nin Afrika’da ne kadar başarılı bir politika uyguladığı Fransa’nın her alanda Türkiye’nin karşısında olmasıyla da ortada. Fransa’nın Dağlık Karabağ’dan tutunda Libya’ya oradan Doğu Akdeniz’e kadar her konuda Türkiye’nin karşısında olması, ülkemizin başarıyla uyguladığı Afrika politikasının bir sonucu niteliğinde olduğu kanaatindeyim. Fransa uzun yıllardır Afrika'da onlarca ülkeyi sömüren, hala da sömürmeye devam eden, 21. yüzyılda da yeni sömürgecilik anlayışıyla Afrika ülkelerini sömüren bir ülkedir. Ayrıca Coface Şirketi'nin araştırmalarına göre, 2001'den bu yana Afrika ile Fransız ticaret hacmi yüzde 12'den yüzde 6'ya düştü, dolayısıyla Afrika'da Fransa ticaretinin gerilemesi büyük ölçüde belirgin hale geldi.
Umuyorum ileri ki dönemde Afrika ile ilişkiler daha da geliştirilir ve derinleştirilir.
Esen kalın.
Yorumlar
Yorum Gönder