Ana içeriğe atla

Petrol Fiyatlarına Neler Oluyor?

Dismal oil demand outlook, Saudi-Russian price war lead to 'atomic ...

Son günlerde insanların aklındaki en önemli sorulardan biri Petrol fiyatlarına neler olduğuyla ilgilidir. Kimi su ile petrol fiyatını kıyaslarken kimileri de kahve ile petrol fiyatlarını kıyaslamanın derdindedir. Petrol fiyatlarındaki aşağı yönlü eğilimin ana nedenine baktığımızda Korona virüsü kaynaklı olarak ekonomilerde yaşanan ve yaşanacak daralmanın beklentisinin yattığını söyleyebiliriz. Buna ek olarak petrol üreticisi ülkelerin petrol arzına devam etmesi de fiyatların düşüşünde baş rol oynamaktadır. 

Küresel ham petrol fiyatlarında tarihi bir çöküşün yaşandığı bu dönemde ABD ham petrol fiyatları (Batı Teksas Petrolü - NewYork Emtia Piyasası NYMEX) sıfır doların altını gördü. Bunun anlamı petrolü satanın alana hem petrol hem de üste para vereceği ve bu duruma sebebi olan arz fazlalığının etkisiyle birlikte OPEC'in petrol üretim daraltma kararının da boşa çıktığını söyleyebiliriz. 

Petrol fiyatlarındaki düşüşün bir nedenini de vadeli piyasalarda emtia fiyatlarına ilişkin beklentilerle anlayabiliriz. Petrolde spot fiyatların belirlenmesinde emtianın depolanabilme kapasitesi önemli etkendir. Dünya’da talep fazlası varsa ve bununla birlikte stoklar düşükse fiziksel olarak sahip olmak karlıdır. Fakat şu anda mayıs vadeli kontratlar da petrole talebin olmayışı ve stoklamanın da maliyetli oluşu WTI petrolünün spot piyasada satılmasına neden oluyor. 

Özetle petrol stoklarının dolu olması ve depolama maliyetlerinin yüksek olması fiziki olarak mayıs vadede petrol almak istemeyen alıcıların vadeleri kapatması sebebiyle WTI (Batı Teksas) ham petrolü mayıs ayı vadeli kontratları fiyatları tabir-i caizse çakıldı. Temmuz ayı kontratı ise 27 dolar civarında. Bizim ülkemizde petrol fiyatı düşer mi diye bir soru sorulduğundaysa bizi asıl ilgilendiren brent tipi ham petroldür. O da 20.04.2020 itibariyle 26 dolar seviyesinde seyretmektedir. 


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Yurt Dışında Eğitim ile İlgili Genel Bilgilendirme

Yurt dışında kısa dönem veya uzun dönem eğitim almak, farklı yerlerin havasını koklamak, farklı kültürleri ve aynı zamanda da farklı dilleri öğrenmek herkesin hayali.   Aynı zamanda bu hayale giden yolda doğru bilgileri almak, doğru bir şekilde neyin, nasıl, ne şekilde yapılacağını da öğrenmek çok çok önemli. Hayallerinize giden yolda birçok insan size çeşitli düşüncelerini   olumlu veya olumsuz olacak bir şekilde belirtecektir. Siz doğru araştırmaları yaparak işlerinizi adım adım yürüterek yurtdışı hayallerinizi rahatlıkla gerçekleştirebilirsiniz. Eğitim almak istediğiniz ülkeyi seçerken en önemli ayrıntı öncelikle tabi ki sizin bütçeniz. Öncelikle şunu belirteyim, siz hangi ülkeye gitmeye karar verirseniz verin alacağınız eğitim ve birliktelik kuracağınız sosyal ortam üç aşağı beş yukarı benzer olacaktır. Çünkü yurtdışında eğitim almanın en temel amacı dili günlük hayatta kullanmak olduğundan ABD, KANADA, INGILTERE fark etmeksizin size benzer ortamı sağlayacaktır. Bu...

Criticism of Stiglitz Presentation in Webinar

Webinar: Joseph Stiglitz The U.S. Response to COVID-19 With introductions by Markus Brunnermeier, Director of the Princeton Bendheim Center for Finance Stiglitz is a Professor at Columbia University and a 2001  recipient of the Nobel Prize in Economics. In this presentation, Stiglitz talked about US response to COVID-19. There is a high level of uncertainty on economic implications. Crisis revealed multiple market failures. However, in that type of term, government must give response to crisis fast, unfortunately US has inability to respond quickly. First of all, Joseph mentioned on the health system situation for US such as Low life expectancy, high incidence of health problems, low level of health insurance coverage, few hospital beds (relative to population). From my opinion, Mr. Stiglitz must touch upon healty sector expenditure in US before COVID-19 because response to crisis may not start in crisis time, whatever do previous for healty sector, can respond to...

19 Kasımda TCMB Ne Yapabilir ve Ne Yapmalı?

19 Kasımdaki TCMB'nin PPK Toplantısı yaklaştıkça çoğu mecrada  TCMB’nin faiz seviyesini %15’e, %15.50’ye çıkaracağına dair acayip analizler okuyoruz, yok şöyle olur yok böyle ama ne analizler, bazen insan okuduklarına inanamıyor doğrusu. Gelin birlikte sürecin analizini yapalım. Mevcut durumda: Politika Faizi kaç? 10.25, Fonlama Faizi kaç? 14,60, GLP kaç? 14.75. Demek ki yapılabilecek en makul faiz artışı bu aradaki makası kapatmak ve daraltmak yönünde olmalı. Peki bu faiz artışı kaç olmalı? 400? 425? 450? Yukarıdaki üç oranında kredibiliteyi arttırabilecek oranlar olduğunu düşünüyorum. Çünkü hedefin ya makası azaltmak ya da kapatmak olması gerektiği ortada. Aslında yukarıda faiz artırım senaryolarının bir faiz arttırma süreci olmadığını, malumun ilanı olduğunu belirtelim. Zira zaten faizler aslında %14.50 - 15 seviyesinde. TCMB’nin Yeni Başkanı Naci Ağbal’ın kredibilitesinin yüksek oluşu ve bunu sürdürmek isteyeceği, piyasalarla iyi bir iletişim kurulacağı yönünde verdiği mes...