Ana içeriğe atla

TCMB'nin Swap Düzenlemesi ve Önceki 1-3 Ay Vadeli Repo Uygulamaları


swap ile ilgili görsel sonucu

TCMB, TL ve Döviz likiditesi yönetimindeki esnekliğin artırılması amacıyla, halen kotasyon yöntemiyle 1 hafta vadeli olarak gerçekleştirilmekte olan Döviz karşılığı TL swap işlemlerinin, geleneksel ihale yöntemiyle 1, 3 ve 6 ay vadeli olarak da gerçekleştirilmesine karar verdi. Geçmiş dönemlere ilişkin çeşitli uygulamalara göz atacak olursak:

Geçmişte TCMB bankaların likiditelerini rahatlatmak ve kredileri desteklemek için uzun vadeli repo imkanı getirmişti. TCMB 19 Haziran 2009’da 3 ay vadeli repo ihaleleri açmaya başlamıştı. Bkn: http://www.tcmb.gov.tr/wps/wcm/connect/9cfcd4f0-c4ea-4ad6-b57a-939e7998636f/DUY2009-33.pdf?MOD=AJPERES&CACHEID=ROOTWORKSPACE-9cfcd4f0-c4ea-4ad6-b57a-939e7998636f-m3fC7Hf İhale tutarı ilan ediliyor ve bununla birlikte faiz oranları piyasa koşullarınca belirleniyordu. Amaç kredi mekanizmasının etkin işleyişini desteklemekti. İhalede çıkan faizle politika faizini benzetmemek gerektiğini de belirtmişler zamanında. Ayrıca, TCMB 27 Aralık 2011’de 1 ay vadeli repo ihaleleri açmaya başlamıştı. Bkn: http://www.tcmb.gov.tr/wps/wcm/connect/db2217b3-3ef4-4ad2-9c9e-813ec07bb2ae/DUY2011-88.pdf?MOD=AJPERES&CACHEID=ROOTWORKSPACE-db2217b3-3ef4-4ad2-9c9e-813ec07bb2ae-m3fC86E İhaleler geleneksel yöntemle yapılıyordu. Her bir ihale için ve aylık toplam fonlama miktarı için bir üst sınır vardı. Amaç bankaların uzun vadeli likidite öngörülerini artırmaktı.

Mevcut durumda BİST nezdinde de swap kanalı mevcut. Uzun vadeli swap işlemlerinin en önemli katkılarından biri de kısa vadeli Swaplarla elde edilen rezerv artırım durumunu 1 – 3 – 6 aylık sürelere yayarak daha da uzun vadeli bir süre için rezerv artışı yakalamak. Ayrıca bankaların mevcut likidite durumlarını da rahat tutarak uzun vadeli swap işlemleri aracılığıyla likidite de öngörülebilirliğin amaçlandığını söyleyebiliriz. 


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Varlığa Dayalı Menkul Kıymetler (VDMK) Üzerine

Varlığa Dayalı Menkul Kıymetler (VDMK), yeni bir finansman tekniği olarak kurumların bilançolarında yer alan senet veya teminata konu alacaklarının ikincil piyasada pazarlanabilir menkul kıymetler haline dönüştürülmüş halidir. VDMK’a konu olabilecek varlıklar; tüketici kredileri, finansal kiralama sözleşmelerinden doğan alacaklar ve finansal kuruluşlar hariç mal ve hizmet üretimi faaliyetinde bulunan anonim ortaklıkların müşterilerine yaptıkları faturalı satışlardan kaynaklanan senede veya teminata bağlanmış ticari alacakları olabilir. Geçtiğimiz haftalarda basına yansıyan gelişmelere göre TKYB ( Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankası )’nın kurucu olduğu Varlık Finansmanı Fonuyla, Ziraat Bankası, Vakıfbank ve Halkbank’ın 1’er milyar liralık, Garanti Bankası’nın 150 milyon liralık kendi ellerinde mevcut, yüksek kaliteli olan ipoteke dayalı konut kredileri havuz oluşturarak bunları birleştirip karşılığında 3 milyar 150 milyon liralık VDMK ihracının gündemde olduğunu görüyoruz.  Bu sayed

TCMB'nin Faiz Kararı ve Beklentiler Üzerine

Geçtiğimiz haftanın gündeminde TCMB tarafından açıklanan PPK toplantısı sonrası alınan faiz artırım kararı vardı. TCMB Politika Faizini %17,5’dan %25’e yükseltti. Piyasa beklentisi %20 seviyesindeydi. TCMB PPK toplantısı sonrası yaptığı bu hamle ile pozitif anlamda piyasalara şok uygulamış oldu. Ülkemizde yaklaşık 13 yıldır faizlerin baskılandığı bir sürece şahitlik ediyoruz. 2010 yılında TL’nin aşırı değerli olması ve cari açıkta kırılan rekorla birlikte kısa vadeli sermaye akımlarının uzun vadeye yönlendirilmesi ve Türk Lirasının aşırı değerlenmesini önlemek amacıyla başlayan bu süreç yıllar içerisinde ekonomi yönetiminin çeşitli görüşleri çerçevesinde farklılaşarak şekillenmişti. Son dönemde politika yönlendirilmesi sonucunda uzunca bir süre negatif faiz seviyesinin belirlendiğini gördük. Faizlerin ekonomi üzerinde bir yük olduğunu konusunda hemfikiriz. Merkez Bankası tarafından yürütülen para politikası da bu prensipten yola çıkarak, ekonominin potansiyelin üzerinde büyüdüğü duruml

Yapısal Reformlar Üzerine

Yapısal Reformlar Yapısal Reformlar bugün ülkemizin en çok ihtiyaç duyduğu, yapılmasının ve uygulanmasının çok büyük bir önem arz ettiği, ülkemizi geçtiği bu zorlu süreçten güçlenerek çıkması için çok önemli bir olgudur. Yapısal Reform hamlesinin eğitimden sağlığa, hukuktan ekonomiye, kurumların bağımsızlığından maliyeye kadar birçok alanda yapılması gerektiği kanaatindeyim. Bu yönde atılacak adımla ülkemiz çok daha güçlü olarak 2053 – 2071 hedeflerine yürüyebilecektir ama öncelikle şu üç kavramı kurumlarımızda uygulayabilmemiz gerekiyor. Liyakat Meritrokrasi Kurumların Bağımsızlığı Yukarıda belirttiğim üç kavram çerçevesinde yapılması gereken yapısal reformlara baktığımızda: Eğitim Ülkemizde eğitim sistemi baştan aşağıya yenilenmelidir. Her gelen hükümetin ve bakanın farklı bir sistem uyguladığı mevcut sistemdeki Milli Eğitim Bakanlığı’nın bakanlık statüsü kaldırılmalı ve Maarif Teşkilatı adı altında hükümetlerden bağımsız bir şekilde çalışan, dönemin e