Ana içeriğe atla

2017'nin Bitişi 2018'e Dair Umutların Başlangıcı ( Ekonomi Dünya )

economy ile ilgili görsel sonucu

2017 yılı, hem Türkiye için hem de dünya için siyasette ve ekonomik de  yoğun  gündemiyle hafızalara kazınan bir yıl oldu. Bu yıl yaşanan olaylar çerçevesinde ekonomi ile ilgili göstergelere göz atarak 2017 yılının bir değerlendirmesini yapalım.

DOLAR / 2017 Yılına 3.53 - 3.54'lü seviyelerde başlayan $  / TL paritesi FED'in faiz arttırımları sinyallerinin piyasada fiyatlanması ve bu sinyallerin de gerçekleşmesiyle gelişmekte olan ülkelerin piyasalarında meydana gelen yabancı yatırımcı çıkışlarıyla birlikte 2017 yılı içinde parite 3,98 seviyelerini  test ettikten sonra 3,8 - 3,88 seviyesinde dengelendi. Kurun bu seviyelerinde kalmasını sağlayan en önemli unsur TCMB'nın GPL'yi kullanarak yaptığı faiz artışı olarak karşımıza çıkmaktadır. Önümüzdeki yılda $ / TL kurunda özellikle yılın ikinci yarısı itibariyle yükseliş olabileceğini ihtimali mevcut.

EURO / 2017 Yılına 3.70 - 3.72'li seviyelerde başlayan € / TL paritesi yıl içinde parite 4,7'li seviyeleri test ettikten sonra 4,5 - 4,55 seviyesinde dengelendi. Kurun yüksek seviyelerde olmasındaki nedenlerden biri de yerlilerin döviz açıklarını kapatmaları. Önümüzdeki yılda € / TL kurunda ana trendin yukarı yönde olacağını bekliyorum.

ALTIN ( Ons) / 2017 Yılına 1160 $'lık seviyelerde başlayan altının onsu  yıl içinde 1346'li seviyeleri test ettikten sonra  1260 - 1280 $ seviyesinde dengelendi. Altını fiyatlamasını etkileyen nedenleri arasında FED'in faiz arttırımının fiyatlanması ve ABD'deki siyasi belirsizlikler etkili oldu.  Önümüzdeki yılda  Altın(ONS)'nda inişli çıkışlı bir grafik olacağını tahmin ediyorum.

Gram ALTIN / 2017 Yılına 131 TL seviyelerde başlayan gram altın yıl içinde 165 TL'li seviyeleri test ettikten sonra  152 - 155 TL seviyesinde dengelendi.Gram Altının fiyatlamasını etkileyen nedenlerden arasında dolar kurundaki volatilite etkili oldu.  Önümüzdeki yılda  Gram Altında ana trendin yukarı yönlü olabileceği kanaatindeyim.

PETROL / 2017 Yılına 56 $ seviyelerde başlayan petrol yıl içinde 44 $ seviyelerine inse de sonrasında 60 $ seviyelerinde dengelendi. Yıl sonuna doğru 67 $ seviyesine çıkan petrolün önümüzdeki  dönem de yönünün aşağı doğru olabileceği kanaatindeyim çünkü Petrolün geleceğine yönelik beklentilere bakıldığında da durum çok iyi görünmüyor. Zira Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC) günlük petrol üretimini 30 milyonluk kotasının çok üzerinde tutarak fiyatların yükselmesine engel oluyor. Bu konuda ağırlığını koyan ülke ise Suudi Arabistan. Suudiler petrol fiyatlarının düşmesine neden olan ABD’li kaya gazı üreticilerini devre dışı bırakmak istiyor. Ülkenin bu nedenle petrol fiyatlarını uzun süre düşük seviyede tutarak maliyet bakımından rakiplerinin direncini kırmayı planladığını düşünüyorum.

BITCOİN / Bindiğiniz taksi de bile konuşulabilen bir konu olan Bitcoin'de 2017 yılını önemli bir artış senesi olarak geride bıraktı. 2017 yılına 972 $ seviyelerinde başlayan en çok bilinen para olan bitcoin 2017 yılı içerisinde 20.000 seviyesine kadar dayandı. Sonrasında sert bir düşüş yaşayarak 11.500 dolarlı seviyelere kadar inse de 15.500 - 16.000 dolar seviyesinde denge buldu. Yatırımcılarının dikkatli bir şekilde bu yatırım aracını kullanmasını tavsiye ederim. Zira iniş çıkışlarla çok büyük zarara da girebilirsiniz, yüksek karlarda elde edebilirsiniz.


  2017 yılını acısıyla tatlısıyla geri de bırakırken 2018'in yeni umutlarla bizleri karşıladığını unutmayalım. Herkes için güzel bir yıl olmasını dilerim. 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Varlığa Dayalı Menkul Kıymetler (VDMK) Üzerine

Varlığa Dayalı Menkul Kıymetler (VDMK), yeni bir finansman tekniği olarak kurumların bilançolarında yer alan senet veya teminata konu alacaklarının ikincil piyasada pazarlanabilir menkul kıymetler haline dönüştürülmüş halidir. VDMK’a konu olabilecek varlıklar; tüketici kredileri, finansal kiralama sözleşmelerinden doğan alacaklar ve finansal kuruluşlar hariç mal ve hizmet üretimi faaliyetinde bulunan anonim ortaklıkların müşterilerine yaptıkları faturalı satışlardan kaynaklanan senede veya teminata bağlanmış ticari alacakları olabilir. Geçtiğimiz haftalarda basına yansıyan gelişmelere göre TKYB ( Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankası )’nın kurucu olduğu Varlık Finansmanı Fonuyla, Ziraat Bankası, Vakıfbank ve Halkbank’ın 1’er milyar liralık, Garanti Bankası’nın 150 milyon liralık kendi ellerinde mevcut, yüksek kaliteli olan ipoteke dayalı konut kredileri havuz oluşturarak bunları birleştirip karşılığında 3 milyar 150 milyon liralık VDMK ihracının gündemde olduğunu görüyoruz.  Bu sayed

TCMB'nin Faiz Kararı ve Beklentiler Üzerine

Geçtiğimiz haftanın gündeminde TCMB tarafından açıklanan PPK toplantısı sonrası alınan faiz artırım kararı vardı. TCMB Politika Faizini %17,5’dan %25’e yükseltti. Piyasa beklentisi %20 seviyesindeydi. TCMB PPK toplantısı sonrası yaptığı bu hamle ile pozitif anlamda piyasalara şok uygulamış oldu. Ülkemizde yaklaşık 13 yıldır faizlerin baskılandığı bir sürece şahitlik ediyoruz. 2010 yılında TL’nin aşırı değerli olması ve cari açıkta kırılan rekorla birlikte kısa vadeli sermaye akımlarının uzun vadeye yönlendirilmesi ve Türk Lirasının aşırı değerlenmesini önlemek amacıyla başlayan bu süreç yıllar içerisinde ekonomi yönetiminin çeşitli görüşleri çerçevesinde farklılaşarak şekillenmişti. Son dönemde politika yönlendirilmesi sonucunda uzunca bir süre negatif faiz seviyesinin belirlendiğini gördük. Faizlerin ekonomi üzerinde bir yük olduğunu konusunda hemfikiriz. Merkez Bankası tarafından yürütülen para politikası da bu prensipten yola çıkarak, ekonominin potansiyelin üzerinde büyüdüğü duruml

Yapısal Reformlar Üzerine

Yapısal Reformlar Yapısal Reformlar bugün ülkemizin en çok ihtiyaç duyduğu, yapılmasının ve uygulanmasının çok büyük bir önem arz ettiği, ülkemizi geçtiği bu zorlu süreçten güçlenerek çıkması için çok önemli bir olgudur. Yapısal Reform hamlesinin eğitimden sağlığa, hukuktan ekonomiye, kurumların bağımsızlığından maliyeye kadar birçok alanda yapılması gerektiği kanaatindeyim. Bu yönde atılacak adımla ülkemiz çok daha güçlü olarak 2053 – 2071 hedeflerine yürüyebilecektir ama öncelikle şu üç kavramı kurumlarımızda uygulayabilmemiz gerekiyor. Liyakat Meritrokrasi Kurumların Bağımsızlığı Yukarıda belirttiğim üç kavram çerçevesinde yapılması gereken yapısal reformlara baktığımızda: Eğitim Ülkemizde eğitim sistemi baştan aşağıya yenilenmelidir. Her gelen hükümetin ve bakanın farklı bir sistem uyguladığı mevcut sistemdeki Milli Eğitim Bakanlığı’nın bakanlık statüsü kaldırılmalı ve Maarif Teşkilatı adı altında hükümetlerden bağımsız bir şekilde çalışan, dönemin e