2020 yılının Aralık ayının son günlerinde kaleme aldığım yazımda, 2020 yılı için şöyle
geriye bakıp bir değerlendirme yaptığımız zaman bu yılın ülkemiz ve tüm
insanlık için her anlamda zorlu bir yıl olduğunu söylesek yanılmış olmayız.
2019’un Kasım ayında Çin’in Wuhan kentinde başlayan ve sonrasında tüm
dünyaya yayılan pandeminin etkisinin derinden hissettiğimiz yılda, sadece COVID
– 19 ile mücadele etmediğimizi, bunun yanında ülkemizin birçok zorlukla
karşılaştığını belirtmeliyiz.
Yılın ilk günlerinde 6.8 şiddetindeki Elazığ depremiyle şehirleşme ve
depremle mücadeleyi hatırlayıp 3-4 sonra unuttuğumuzu gördük. Van’daki çığ
faciası hepimizi derinden üzdü. Sabiha Gökçen’de Pistten çıkan uçak yüreklerimizi
ağzına getirdi. İdlip’deki Türk Askeri konvoyuna yapılan saldırı her eve ayrı
bir ateş düşürdü. Havai Fişek Fabrikasında meydana gelen patlamayla tehlikeli
madde üretimi yapılan fabrika ve firmaların denetim mekanizması ve işlerliğini
tekrardan gündeme getirdi. Giresun’daki sel faciası kentleşme meselesinde hala
bir yol alamadığımızı ve müteahhit temelli kentleşmenin ne kadar sorunlu olduğunu
gözler önüne serdi. Hatay’daki orman yangınlarında ciğerlerimiz yandı ve
yeşilimizi korumanın bir vatan savunması olduğunu görmüş olduk. İzmir Depremiyle, depremle mücadele tekrar gündeme geldi fakat öyle gözüküyor ki 3-4 profesörün
televizyona çıkması ve kitlelerin onları izlemesiyle birlikte bu doğal
afete karşı nasıl önlemler alınabilir acaba diye düşündükten sonra bu
olayı da unuttuk. Kayıplarımız ise bizleri derinden üzdü. Futbolla ilgilenenler
için Maradona’nın, basketbol tutkunlarının bir numaralı ismi Kobe Bryant’ın
ölümleri tüm dünyada sevenlerini yasa boğdu.
Güzel olayların pek az yaşandığı bu yılda Dağlık Karabağ’ın kurtuluşu,
Türkiye’nin Azerbaycan’ın yanında duruşu, kardeşliğin perçinlendiğini ve Türkiye’nin
İHA, SİHA teknolojisinin geldiği noktayı görmek bizleri ziyadesiyle
gururlandırdı. Ayasofya’nın açılışı özellikle
ülkemizdeki mütedeyyin kesimler tarafından sevinçle karşılandı. Karadeniz’de
bulunan 400 milyar metreküplük doğalgaz rezervi bizleri sevince boğarken
Türkiye’nin geleceğe yönelik enerji ithalatçısı olma durumunun tersine dönecek
olması ekonomiyle ilgili umutları bir nebze olsun arttırdı, Türkiye Grand Prix’in
tekrar ülkemize dönmesi de yarış severleri ve ülkesinin tanıtımını her zaman
önemseyen bizleri sevindirdi.
Ülkemizde 2020’yılı acısıyla, tatlısıyla geride kaldı.
İnşallah 2021 yılı iyilik ve güzelliklerin yaşandığı bir yıl olur.
Acımızın olmadığı ve bol bol gülümsediğimiz bir yıl olması temennisiyle.
Herkese mutlu bir yıl diliyorum.
Esen kalın.
Yorumlar
Yorum Gönder