Bugün Merkez Bankasının piyasalara uyguladığı faiz oranı
aşağıdaki gibidir.
1 Haftalık Repo Faizi oranı borç alma için 0, borç verme
için 17.75'dir.
Gecelik vadede borçlanma ve borç verme oranları bir hafta
vadeli repo ihale faiz oranına kıyasla -/+ 150 baz puanlık bir marj ile
belirlenir.
Geç Likidite Penceresi işlemlerinde uygulanan Merkez
Bankası borçlanma faiz oranının yüzde 0, borç verme faiz oranının ise gecelik
borç verme faiz oranına 150 baz puan eklenmesi yoluyla hesaplanır.
TCMB son dönemde Ağırlıklı Ortalama Fonlama Faizini
%19.25'e çıkararak hali hazırda piyasaları mevcut politika faizinin 150 baz
puan üzerinde fonlamaktadır.
Merkez Bankası'nın temel amacı Fiyat İstikrarını
sağlamaktır. Bu bağlamda Enflasyon oranlarını incelersek :
Enflasyon Oranı :
2018 - 1 : 10.35
2018 - 2 : 10.26
2018 - 3 : 10.23
2018 -
4 : 10.85
2018 - 5 : 12.15
2018 - 6 : 15.39
2018 - 7 : 15.85
2018 - 8 : 17.90
Son dönemde enflasyonda yaşanan belirgin yükselişin
Türkiye Ekonomisinin kırılganlığı daha da arttırdığını net bir şekilde
söyleyebiliriz.
3 Eylül 2018 Pazartesi günü açıklanan enflasyon verisi sonrası
TCMB'den yapılan açıklama şu şekildedir:
Son dönemde enflasyon görünümüne ilişkin gelişmeler fiyat
istikrarı açısından önemli risklere işaret etmektedir.
Merkez
Bankası fiyat istikrarını desteklemek amacıyla gerekli tepkiyi verecektir.
Bu çerçevede,
daha önce yapılan iletişimle de uyumlu olmak üzere, son gelişmeler dikkate
alınarak Eylül ayı Para Politikası Kurulu toplantısında parasal duruş yeniden
şekillendirilecektir.
Merkez
Bankası fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda elindeki bütün araçları
kullanmaya devam edecektir.
Açıklamaya
baktığımız zaman TCMB'nin 13 Eylül de net bir şekilde para politikasında
revizyona gideceğini söyleyebiliriz. Fakat nasıl bir aksiyon alacağı ise
üzerinden çok fazla konuşulan bir konu. 150 baz puan artırır diyende var 750 baz puan artırır diyende. Mayıs ayında yapılan olağanüstü
toplantıda 300 baz puanlık bir artırım yapan Merkez Bankasının bu toplantıda da
300 baz puanı aşmayan bir faiz artırımı yapacağını düşünüyorum. TCMB para
politikasını sıkılaştırırken yavaşlayan ekonomideki finansal koşulları daha da
sıkılaştırmamayı ve döviz kurlarını düşürmekten ziyade volatiliteyi azaltmayı
amaçlayacağı kanaatindeyim. Bu durumda 3 farklı senaryoyu değerlendirirsek:
1) TCMB Faizleri sabit bırakır. Bu ihtimalin hiç olmadığını TCMB'nin yukarıda
paylaştığım 3 Eylül tarihli açıklamasından anlayabiliriz.
2) TCMB 150 Baz Puanlık bir artış yapar. Mevcutta yapılan fonlama faizi artırımını sadeleştirme
kapsamında Politika Faizini 150 baz puan artırabilir. Bu durumun piyasalar
nezdinde bir faiz artışı olarak algılanmayacağı kanaatindeyim.
3) TCMB 150 - 300 Baz Puan aralığında bir artış yapar. Ben TCMB'nin bu toplantı da en fazla 300 baz puanlık bir
artış yapacağını düşünüyorum. Bu yönde atılacak bir adım ilk anda piyasalar
nezdinde olumsuz algılansa da TL'deki zımni oynaklığı düşürmesi konusunda PPK
Metninde olabilecek destekleyici ifadelerle etkili olabileceğini bu bağlamda
TCMB'nin 275 baz puanlık bir faiz artışı
yapıp aynı zamanda gecelik vadede ve geç likidite penceresindeki +/- 150
puanlık marjını +/- 250 puana çıkarılacağını düşünüyorum. Bu yönde atacağı
bir adımla TCMB piyasaların beklediğinden faiz artırımından az ama şahin bir duruş sergileyerek
Eylül ayı enflasyonunu gördükten sonra Ekim ayında ek bir sıkılaştırma
yapabileceğini düşünüyorum. Çünkü finansal koşulların bu kadar sıkılaştığı bir
süreçte Merkez Bankası şok bir faiz artırımıyla yavaşlayan ekonomiyi sert bir
şekilde durdurmayacağı kanaatindeyim.
13 Eylül'ü merakla bekliyoruz. Ülkemiz zorlu
bir ekonomik süreçten geçiyor. İnşallah bu süreci en az hasarla atlatabiliriz.
Esen kalın.
Yorumlar
Yorum Gönder